Çarşamba, Şubat 15, 2006

Simeyye...


Ve hiçbir şey, burada olan hiçbir şey onun kadar sahici ve masalsı değildi..ben bunları yazarken bana bakıp gülümsemesi kadar…

Saçıma taktığı çiçek yada ona verdiğim şekerin pembesi mi bağlamıştı bizi?

Bir yabancıya ne kadar gerçek olabilirsin?

Çocuksan ve ülkenin bir ucunda ufacık bir köyde yaşıyorsan…

Filmci amcalardan biri bir kutu çikolata verdi sonra ona. Bizim her gün yediğimiz çikolatalar ilk defa gerçek tadını buluyordu, o eve doğru paketi kucağında saklayarak koşarken… Saçmalıklar, iktidarlar, krallar kraliçeler devam ediyordu ama artık benim kafamda değil…

Simeyye ile beraber araya bir nehir girdi aklımın tepelerini yararak…

Bir çocuğun gözleri dünyayı değiştirebilir mi?
Hayır…ama onun gözlerinde dünyayı görüyorsan seni değiştirir…
Ancak bu kadar saf bir şey içinde dünyayı barındırır çünkü…

2 Eylül 2005, Dara-Mardin