Salı, Haziran 26, 2007

biri bana "an"latsın..

Sözler umulmadık noktalarda geziyor,
çekimlenmesi sonucu kafaların..

kim nereye çekiyor bu kafaları zaten bilmem. birilerinin kafayı çektiği kesin gerçi..

bunlar kime çekmiş bilmem ki?

öyle sarhoş olsalar bir an seni unuturlar.

çekmecelerimiz var bir sürü..toplayıp toplayıp tıkıştırıyoruz anılarımızı içine.
her yer sıkış tıkış oluyor kimi zaman, kimi zaman sadece bir çikolata..

anımsatma yasası, unutma güdüsüyle kavga halinde içeride…


zaman deney yapıyor üstümüzde çocuklarından yararlanarak.

yıllar, aylar, haftalar, günler, saatler, anlar.

anlar en spontanı.
saatler geçmek bilmezken, günler su gibi akar.
haftalar birbirini kovalarken,
aylardır göremediklerimiz mi, yıllarca kalbimizden çıkaramadıklarımız mı
kahramanı öykünün?

kocaman soru işaretleri takılıyor her gün boğazımıza
oysa ki üç noktaya aşık değil miydik biz doğuştan...

anlar diyorum.

bu anlardan kim anlar?

anlık hezeyanların esiri olmak..kendi şansım ve lanetim.